18 Şubat 2015 Çarşamba

EMRAH SERBES





     Merhaba,

     Bugün ki yazımızda ve ilk yazımız da oluyor aynı zamanda sizlerle Emrah Serbes ve kitapları hakkında sohbet etmek istedim.
     
     Emrah Serbes ile üniversite yıllarımda tanışmıştım. Tabi bunda Ankara'da okumamın ve bir polisiye hayranı olmamın etkileri büyüktü. Behzat Ç. ile başladım O'nu tanımaya, dizi içine çekmişti beni.
     Ardından kitapları "Her Temas İz Bırakır", "Son Hafriyat", "Erken Kaybedenler", "Hikayem Paramparça" ve "Deliduman". Ve de altını bastıra bastıra çizdiğim cümleler...

"İnsan ayrılınca değil, yeniden kavuşma ümitleri tükenince yıkılır." (Deliduman-S.160)

"Acı dolu bir dünyada yaşıyorduk ve bu acıların mantıklı bir açıklaması yoktu." (Deliduman-S.99)

"İnsan babasından nefret etti mi, bütün dünyaya posta atabilir." (Her Temas İz Bırakır-S.100)

"Suskunluk bulaşıcıdır." (Son Hafriyat-S.100)

"Okudukların yaşadıklarını değiştirir, değiştirmese bile farklı bir gözle görmeni sağlar." (Erken Kaybedenler-S.123)

     Hani böyle ne yazsa okuyacağın yazarlar olur ya. Emrah Serbes de benim için öyle. Hatta şöyle izah edeyim alışveriş listesini yayınlasa zevkle okurum. Seviyorum elimde değil. Anlatımı o kadar içten, o kadar bizden ki alıp biramı, fıstığımı kapısını çalasım var.

     Ankara'nın kokusunu alabileceğimiz yazarlarımız vardır ya hani; Barış Bıçakçı, Hakan Günday, Emrah Serbes gibi. Okudukça daha çok seviyorum. 'İnsanın yüreğini sıkıştıran kitapların yazarları' diye adlandırıyorum bu üçlüyü.

"Bazen konuşurken birbirimize dokunuyormuşuz gibi hissediyorum." demişti bir ara
"Sanki konuşmuyoruz da sarılıyoruz."

"Uçurumlar, dik yokuşlar, yahut buna benzer şeyler beni asla yıldıramaz. Çünkü şunu çok iyi biliyorum ki bu hayatta en kestirme yol, en dik olandır."



İyi okumalar diliyorum.
Kalbi Selamlar...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder